Emtia piyasası sert dalgalanmalarla geçen bir haftayı geride bıraktı.
Merkez bankalarının açıkladığı faiz kararları ve açıklanan makroekonomik verilerin arkasında emtia piyasasında karışık bir seyir izlendi.
Jeopolitik gelişmeler ve üretime bağlı koşullar emtia piyasasını da etkiledi. Böylece emtia piyasası sert dalgalanmalarla geçen bir haftayı geride bıraktı.
Küresel piyasalarda para politikalarına ilişkin belirsizlikler emtia enstrümanlarının performansında önemli rol oynamaktadır.
Geçen ay ABD Merkez Bankası (Fed) bu adımlara aracılık ederek politika faizini değiştirmemişti. Fed, Temmuz ayı toplantısında politika faizini 25 baz puan artırarak yüzde 5,25-5,50 aralığına yükselterek, politika faizini 31 Ocak 2001 tarihinden bu yana en yüksek seviyesine yükseltti.
Karar metninde, Federal Açık Piyasa Komitesi’nin (FOMC) uzun vadede maksimum istihdam ve yüzde 2 enflasyonu yakalamayı hedeflediğinin altı çizilirken, federal fonlama oranının yüzde 5,25’e yükseltilmesine karar verildiği kaydedildi. Bu hedefleri desteklemek için yüzde -5,50 aralığı.
Açıklamada, son göstergelerin ekonomik aktivitenin ılımlı bir hızda genişlediğine işaret ettiği, son aylarda istihdam artışlarının güçlü olduğu, işsizlik oranının düşük seyrettiği ancak enflasyonun yüksek kaldığı belirtildi.
Fed Lideri Jerome Powell düzenlediği basın toplantısında, “Veriler gerektiriyorsa Eylül’de yeniden faiz artırımına gidilebileceğini söyleyebilirim ama sabit de bırakabiliriz. Dikkatli karar vereceğiz.” değerlendirmesini yaptı.
Avrupa Merkez Bankası (AMB) da beklentiler doğrultusunda üç ana politika faizini 25 baz puan yükselterek politika faizini %4,25’e, mevduat faizini %3,75’e ve marjinal fonlama faizini %4,50’ye yükselttiğini açıkladı.
ECB Lideri Christine Lagarde, Euro Bölgesi’nde enflasyonun düşme eğiliminde olmasına rağmen çok uzun süre çok yüksek seviyelerde kalmasının beklendiğini belirtti.
Analistler, yetkililerin açıklamalarıyla birlikte sıkı para politikasının halen gündemde olduğunu hatırlattı ve bu durum emtia piyasasındaki aşağı yönlü baskıyı artırdı.
ABD ekonomisi ikinci çeyrekte beklentilerin üzerinde yüzde 2,4 büyüdü. ABD’de büyümenin beklentilerin üzerinde gerçekleşmesi de dolara olan talebi artırarak emtia piyasasındaki talebi olumsuz etkiledi.
Euro Bölgesi’nde imalat sanayi Satın Alma Yöneticileri Endeksi (PMI) verilerinin kötü gelmesinin ardından euro değer kaybederken dolara talep arttı. Yüksek tahvil faizleri de doları destekledi.
-Altın 3 haftalık yükselişini sonlandırdı
Dolara olan talebin artması özellikle kıymetli madenleri olumsuz etkiledi.
Ons altın haftayı yüzde 0,2 düşüşle 1.959 dolardan tamamlayarak 3 haftalık yükseliş trendini noktaladı. Çin’in altın tüketimi yılın ilk yarısında yüzde 26,4 arttı. Analistler, altının haftalık bazda değer kaybetmesine rağmen talebin güçlü kaldığını ve altının ay başına göre yükselişini sürdürdüğünü söyledi.
Haftada gümüş yüzde 1,2, platin yüzde 2,8 ve paladyum yüzde 3,8 kaybetti.
Enerji emtialarında karışık bir seyir izlendi. Brent petrol haftayı yüzde 4,4 kazançla tamamlarken, New York Ticaret Borsası’nda doğal gaz yüzde 2,6 kayıpla işlem gördü.
Goldman Sachs, petrol piyasalarındaki rekor talebin yakın vadede ham petrol fiyatlarını yukarı çekmesini bekliyor
Fiyatların yükselişinde ABD hisse senetlerindeki düşüş ve küresel arz endişeleri etkili oldu.
ABD Enerji Bilgi İdaresi, önceki hafta ülkede ticari ham petrol stoklarının yaklaşık 600 bin varil, akaryakıt stoklarının ise 800 bin varil azaldığını açıkladı. Stoklardaki düşüş, yurt içinde talebin zayıf da olsa devam ettiği algısını güçlendirdi.
-Ana metaller, Çin’in teşvikleri artıracağı beklentisiyle yükseldi
Geçen hafta baz metallerde bir ralli havası vardı. Özellikle Çin’in teşvikleri artıracağı beklentisi baz metallerdeki ralli havasını destekledi.
Çinli hükümet yetkililerinin uzun bir aradan sonra uluslararası yatırımcılarla buluştuğu haber akışı, Çinli Politbüro’nun emlak sektörü için “politikaları zamanında ayarlayıp optimize edeceğiz” sözü, ana metallerin talep tarafını olumlu etkiledi.
Tezgah üstü piyasada bakır yüzde 3, kurşun yüzde 1,9, alüminyum yüzde 0,4, nikel yüzde 7,5 ve çinko yüzde 4,1 yükseldi.
Tarım emtialarında da sert dalgalanmalar gündeme geldi.
Tarım emtiaları da sert dalgalanmaların olduğu bir haftayı geride bıraktı.
Chicago Ticaret Borsası’nda işlem gören buğday yüzde 1, mısır yüzde 1, soya fasulyesi yüzde 1,4 ve pirinç yüzde 1,7 düştü.
Rusya’nın Ukrayna’nın Odessa bölgesine insansız hava araçlarıyla düzenlediği saldırıda Tuna Nehri üzerindeki liman altyapısını hedef alması buğday fiyatlarını yukarı yönlü etkiledi.
Kıtalararası Borsa’da (ICE) pamuk yüzde 0,3, kahve yüzde 2,4, şeker yüzde 2,3 değer kaybederken, 3 bin 602 dolarla Mart 2011’den bu yana en yüksek seviyesini gören kakao haftayı yüzde 3,2 artışla tamamladı.
Brezilya ve Tayland’da hava koşullarının iyileşmesiyle birlikte şeker üretimine ilişkin endişeler hafifledi ve şeker fiyatları düştü.
Brezilya’da da hava koşullarının iyi gitmesi kahve fiyatlarını aşağı yönlü etkiledi.
Fildişi Sahili’nde kakao arzının azalması ve El Nino hava olayına ilişkin endişeler kakao fiyatlarının yükselmesine neden oldu.
Kötüleşen arz görünümünün ardından kakao fiyatları yükselmeye devam ediyor. Son raporlar, Fildişi Sahili’nin Ekim ayından itibaren ana mahsul için denizaşırı alıcılara vadeli satışları askıya aldığını gösteriyor.
Şiddetli yağışlar, seller ve kara fasulye hastalığı üretimi engelledi. Olumsuz hava koşulları da mahsul hasadını yavaşlatır.
